Kitle Fonlaması, Halka Arz… Ne Kadar Erken Almalı?

on

|

kez okundu

ve

yorum

Kitle Fonlaması, Halka Arz konularına bir bakalım.

Mevcut ekonomik koşullar altında herkes farklı sebeplerle daha fazla getiri elde etme ihtiyacı duyuyor. Kulaktan kulağa yayılan alternatif getiri yöntemleri, elde edilen kazançlar arttıkça, olay bir çılgınlık seviyesine ulaşabiliyor.

Halka Arz

Borsa İstanbul (BİST) üzerinden halka arz edilen şirketler son birkaç yıldır birkaç gün boyunca tavan tavan (günlük maksimum yükselme marjı) ilerleyince; herkes dertsiz tasasız ve garanti bir gelir kaynağı olarak görmeye başladı bu alanı. Aile bireylerine, arkadaşlarına hesap açanlar bile oldu.

Halka arz duyurusu olmayan haftalarda şaşıracak duruma geldik.

Halka arz için hazırlanan izahnameleri okumadan, herhangi bir analize ihtiyaç duymadan herkes katılıyor. Haksız da sayılmazlar. Çünkü son halka arzların dağıtım aşamasındaki katılımcılarından, henüz hayal kırıklığına uğrayan olmadı diyebiliriz… Gerçi aracı kurumların fiyat tespit raporlarını bile okuyan bizler de, şuana kadar bu halka arz fiyatı “iskontolu değil” denilen bir rapor ile karşılaşmadık.

Burada en önemli nokta tavan tavan giderken daha fazla pay sahibi olmak adına girilen emirler. Tavanda binlerce lot emiri beklerken çoğu zaman kurumsal yatırımcılara karşı, normal bireysel yatırımcıların emrinin gerçekleşme ihtimali olmazken (sebebi şu yazımızda); ilerleyen günlerde bireysel yatırımcılar tavan emri girmeye devam ediyor. Bireysel yatırımcılar 1 birim emir girerken, karşı taraftan bunun onlarca/yüzlerce katı satış emiri geldiğinde ise payınız artmış ancak gün sonunda bu işlemden %20’ye varan (+%10 iken -%10’a düşüş) zararla karşılaşma ihtimaliniz oluşacak.

Dolayısıyla halka arz dağıtımından sonra yeni pay sahibi olmak için kurumsallarla yarışa girmek şurada belirttiğimiz sebeplerle hem manasız oluyor hem de bu konuda inat etmek tepeden alınan paylar sebebiyle uzun süre zararda kalmakla sonuçlanabiliyor.

Halka arz konusunda artık herkes, az-çok fikir sahibi olduğu için, daha fazla yazmadan; o kadar eski bir geçmişe sahip olmayan diğer bir arz yönteminden, kitle fonlamasından bahsedelim.

Kitle Fonlaması

Kitle fonlaması kuruluşları, “Firmalara, Borsaya gelmeden ortak olun!” minvalinde sloganlarla, halka arza olan bu ilgiden pay almak isteyerek kullanıcıları kendine çekmeye çalıştı. Kısmen başarılı da olmuş gibi görünüyor.

Ne kadar erken almalıyım ki daha fazla kazanç sağlayalım diye düşünen Yatırımcılar, herhangi bir firma BİST’te halka arz edildiğinde bu kadar kazanabiliyorsam, neden kitle fonlamasından itibaren katılmayayım diyerek hareket edebiliyorlar.

Peki Halka Arz ile Kitle Fonlaması arasındaki temel fark nedir?

Türkiye’de, şanslı olduğumuz konulardan biri de, BİST’te olduğu gibi Kitle Fonlaması’nda da SPK denetimi olması ve payların Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) bünyesinde saklanıyor olması. Her iki alanda da mevzuatlarımız mevcut.

Fakat Kitle Fonlaması yeni bir alan olduğu için detay verilmemiş olan bazı konular sorun oluşturabiliyor. Birkaçına bakalım.

Kuruluş

Kitle fonlamasına konu projenin belirli süredir faaliyette olma şartı yok. Hatta fonlamanın istenen tutara ulaşması durumunda bir şirket kurulacağı bile ifade edilebilir. Yani sadece bir fikir/proje yatırımı gibi bir durum olarak ifade edebiliriz.

Değerleme

Mesela Kitle Fonlamasına çıkacak firmanın değerlemesini yapmak ile ilgili olarak keskin bir regülasyon bulunmuyor. Bu nedenle, şuana kadar denk geldiğim tüm fonlamalarda, firmanın değerini belirleme işlemi firmanın yetkilileri ile kitlesel fonlamaya aracılık eden kurum tarafından gerçekleştiriliyor. Bu durumda ne kadar objektif bir değerleme olabileceği konusunda bir soru işareti oluşuyor. Sonuçta değerleme ne kadar yüksek olursa fonlanan firma da aracılık eden kurum da daha fazla getiri elde etme şansına sahip…

Halbuki bağımsız firmalardan değerleme raporu şart koşulması doğru olmaz mı?

Raporlama

Diğer bir konu da fonlanan firmanın, belirli periyotlarda, herhangi bir rapor gönderilmesi konusunda, fonlama aracı kuruluşunun neredeyse hiçbir yükümlülüğü bulunmaması. Zorlamayla gelen raporlarda ise içerik ve açıklamalar gerçekten şaşırtıcı olabiliyor. Mesela dördüncü ayın sonunda faaliyet raporu paylaşılması ve bunun içeriğinde finansal tablonun da olması lazımken ekli olmadığı ifade edildiğinde 1 ay sonra eklenebiliyor.

Yatırım geri çekme sorunu

Fonlamaya aracılık eden kuruluş, bu kuruluşun yetkilisi ve/veya birçok melek yatırımcı yatırım taahhüdünde bulundu gibi ifadelerle fonlama başlatılabiliyor. Sonrasında talepler %100’lük orana yaklaşınca ve/veya bu oranı geçince en baştaki bu yatırımcılar “Daha fazla üyemizin faydalanabilmesi, daha fazla pay elde etmesi için biz yatırımımızı kısmi/tamamen geri çekiyoruz.” gibi bir açılama yapılabiliyor. Buna engel bir durum bulunmuyor.

Başarı(sızlık) Durumu

Başarı durumu derken fonlanan şirketin başarılı bir faaliyet sürdürmesi, paydaşlarına taahhütlerini yerine getirmesini/getiri sağlamasını kastediyorum (Kitle fonlaması belirlenen tutara ulaşmaması bizi ilgilendirmiyor çünkü ücretler iade ediliyor zaten). Bu konuda Türkiye için bir yorum yapmak için yeterli verimiz yok. Yurtdışı kitle fonlamaları hakkındaki kaynaklarda da net bilgi yer almazken, genel kanı şöyle “Fonlaması başarıyla bitirilmesine rağmen taahhütlerini yerine getirebilen/getiri sağlanabilen hatta yaşamını sürdürebilen firma sayısı çok düşük oranlarda…”.

Pay Satışı

Kitle fonlamasında pay satışını şuan için bir platformda otomatik olarak yapamıyorsunuz. Yani BİST gibi alıcı ve satıcı emirinin sistemden karşılandığı bir ortam yok. Mevzuatta bunun mümkün olduğu ancak “Geniş Yetkili Aracı Kurum” belgeli olunması gerektiği ifade ediliyor. Birden fazla kitle fonlama kuruluşu ikincil piyasa platformu hazırlığında olduğunu ifade etse de şuana (Eylül 2023) kadar henüz böyle bir platform aktif değil.

Alıcı ve satıcı manuel bir şekilde, dilekçe usülü ile işlemi gerçekleştirebiliyor bildiğim kadarıyla.

Sonuç

Halka arzlara ilk dağıtım öncesinde katılarak ilk dağıtımdan elde edilen payları tutmak tercih edilebilir. Lakin bizler yine de izahname ve fiyat tespit raporları ile yatırım yaptığımız kurumları inceleyerek, daha rahat şekilde, yatırım yapmayı tercih ederiz.

Mümkün mertebe halka arzların tavan fiyatlarından emir girip almaktansa, hisselerin belli bir olgunluğa ulaşmasını bekleme tarafındayız.

Kitle fonlaması konusunda bağımsız değerleme kuruluşları tarafından değerleme raporu sunulması konusunda ısrarcı olunmasını tavsiye ederiz. Her koşulda, mutlaka yatırım yapmak istiyorsanız da kendi değerlemenizi yaparak, sizleri strese sokmayacak ölçekte yatırımlar yapmanızı önemli. Çünkü karlı bir duruma geçmek çok uzun zaman alabilir ya da mümkün olmayabilir.

Yani “Ne kadar erken almalı?” derken önce ince eleyip sık dokumalıyız.

Sizler de yorumlarınızla katkıda bulunursanız hep birlikte gelişim gösterebiliriz.

PAYLAŞ
ETİKETLER

OKUMA TAVSİYESİ

Serbest Fon nedir? Gerçekten daha mı fazla kazandırıyor?

Serbest Fon paylaşımları artmaya başladı. Çünkü borsada hesabı bulunan kişi sayısı artmışken (son birkaç ay düşse bile 7 milyonun üzerinde halen), doğal olarak her...

Para Piyasası Fonu mu Vadeli Hesap mı?

Para Piyasası Fonu mu Vadeli Hesap mı? tartışması bir süredir gündemde. Para piyasası fonları, saat 13:00'e kadar alınması-satılması durumunda aynı gün hesabınıza aktarıldığı için,...

Portföy İllüzyonları 1: %650 Getiri

Portföy İllüzyonları ile bazı yüksek takipçili hesaplar, yıla dair raporlarını getiri oranları ile yayınladı ve bazıları da yayınlamaya devam ediyor. TL bazlı %200-300 getiriler havalarda...

SON EKLENENLER

BENZER...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz